E-Devlet Üzerinden Alınan Transkriptler Resmi Olarak Geçerli mi? Merhaba sevgili okurlar! Bugün, öğrencilerin ve mezunların sıkça karşılaştığı bir soruyu bilimsel bir bakış açısıyla ele alacağız: E-devlet üzerinden alınan transkriptler resmi olarak geçerli mi? Bu soruya yanıt verirken, dijitalleşmenin eğitim sistemindeki rolünü ve resmi belgelerin dijital ortamda nasıl geçerlilik kazandığını inceleyeceğiz. E-Devlet Üzerinden Alınan Transkriptler Resmi Olarak Geçerli midir? Evet, e-devlet üzerinden alınan transkriptler, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile üniversiteler arasındaki iş birliği sayesinde resmi olarak geçerlidir. Bu belgeler, YÖK’ün e-devlet kapısı üzerinden sunulan “Transkript Belgesi Sorgulama” hizmeti aracılığıyla edinilebilir. Belge, YÖK tarafından dijital ortamda onaylanmış ve barkod numarasıyla doğrulanabilir. Bu sayede,…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Descartes Ne Demiş? Düşünüyorum, Öyleyse Varım: Bir Hikâyenin İçinden Hakikate Yolculuk Bir hikâye anlatmak istiyorum sana… Belki de seninle aynı masada oturmuş gibi, kahvemizi yudumlarken fısıldar gibi. Çünkü bazen en büyük felsefeler, en sade hikâyelerin içinde saklıdır. Ve bazen bir cümle, bir insanın tüm dünyaya bakışını değiştirebilir. Tıpkı Descartes’in o meşhur sözü gibi: “Düşünüyorum, öyleyse varım.” Bir Karar Anı: Zihnin ve Kalbin Savaşı Bir sonbahar akşamıydı. Yağmur, şehrin kaldırımlarına ince ince dokunuyor, sokak lambaları ıslak zeminde titrek yansımalar bırakıyordu. Ela, elinde kahvesiyle pencereden dışarı bakarken, içindeki karmaşayla boğuşuyordu. Hayatında bir yol ayrımına gelmişti. Bir yanda yıllardır hayalini kurduğu iş fırsatı,…
Yorum BırakAHRA Kahra Kremi Ne İşe Yarar? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Hepimiz hayatın farklı dönemlerinde fiziksel ya da duygusal acıların pençesine düşeriz. Zaman zaman vücudumuzda biriken ağrılar, günümüzün hızla ilerleyen dünyasında bizleri çok zorlayabiliyor. Bu yazımda, sadece bir krem değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle ilişkisini düşündüğümüz bir üründen, AHRA Kahra Kremi’nden bahsedeceğim. Belki de ilk bakışta sıradan bir ürün gibi görünüyor ama içsel etkileri ve toplum üzerindeki yansımaları düşündüğümüzde aslında çok daha derin bir anlam taşır. AHRA Kahra Kremi Nedir? AHRA Kahra Kremi, genellikle ağrıyı hafifletmek için kullanılan bir topikal tedavi ürünüdür.…
Yorum Bırak4 Humor Teorisi: İnsan Davranışlarının Derinliklerine Yolculuk Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Her gün yüzlerce kez gülüyoruz ya da güldürülüyoruz. Ama hiç düşündünüz mü, neden güleriz? Gülmek sadece bir tepki mi, yoksa bir insan davranışını çözümlemenin, anlamlandırmanın ve hatta ilişkiler kurmanın bir yolu mu? Bir psikolog olarak, insanların iç dünyasına dair her ipucunu incelemek, onları daha iyi anlamak için heyecan verici bir yolculuktur. Gülme, sadece bir yüz ifadesi veya ses çıkarma eylemi değil, aynı zamanda karmaşık bir psikolojik süreçtir. Bunu anlamak, sosyal, duygusal ve bilişsel süreçleri daha iyi kavrayabilmek adına önemli bir adımdır. İşte bu noktada, 4 humor teorisi devreye giriyor.…
Yorum BırakKısa cevap: Küçükçekmece Avrupa Yakası’ndadır—yani coğrafi olarak Avrupa kıtasında (Trakya) yer alır. İstanbul Küçükçekmece Anadolu mu Avrupa mı? Basit bir sorunun karmaşık arka planı Sert konuşacağım: “Küçükçekmece Anadolu mu Avrupa mı?” sorusu, yanlış bilginin ne kadar hızlı yayıldığının canlı kanıtı. Evet, cevap net: Avrupa. Ama mesele sadece bir kıta adı değil. Bu tartışma; harita okuryazarlığımızın, kentsel planlamadaki dağınıklığın ve pazarlama jargonu ile resmî dilin birbirine karıştırılmasının aynası. Gelin, bu kadar açık bir sorunun neden hâlâ tartışıldığını, hangi kör noktaların kafamızı karıştırdığını ve bu kafa karışıklığının günlük hayatımıza nasıl yansıdığını cesurca masaya yatıralım. Netlik: Küçükçekmece Avrupa Yakası’nda Coğrafya kitaplarının birinci sayfası:…
Yorum BırakÇaktırmamak Ne Demek? Bilimsel Bir Mercekle Görünmezliğin Sanatı Bazı insanlar vardır, duygularını yüzünden okumak imkânsızdır. Kimi, en mutlu anında bile sessiz kalır; kimi en kırgın hâlinde bile gülümser. İşte bu davranışın arkasında yatan fenomeni günlük dilde “çaktırmamak” diye özetleriz. Ancak bu basit görünen kelime, insan psikolojisinin, iletişimin ve hatta evrimsel biyolojinin derinlerinde yatan çok daha karmaşık süreçlerle ilgilidir. Gel, bilimsel merak penceresinden bu kelimenin içini birlikte dolduralım. — Çaktırmamak Ne Demek? Temel Tanım “Çaktırmamak”, Türkçede en basit hâliyle bir duygu, düşünce, niyet veya gerçeği bilinçli olarak gizlemek anlamına gelir. Kişi bir şeyi hisseder, düşünür ya da bilir ama bunu çevresine…
Yorum BırakHıyarağası Kimdir? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Giriş: Kültürlerin Çeşitliliğine Dair Bir Antropoloğun Bakışı Kültürlerin çeşitliliği, insanlık tarihinin en büyüleyici ve karmaşık yönlerinden biridir. Her topluluk, kendine özgü değerler, ritüeller ve sembollerle şekillenir. Bu semboller bazen basit bir kelime ya da figür olarak karşımıza çıkar, ancak gerçekte o topluluğun tarihini, inançlarını ve sosyal yapısını yansıtan derin anlamlar taşır. Antropolog olarak, bu kültürel imgeleri ve semboller arasındaki ilişkiyi incelemek, farklı toplumları anlamanın en etkili yollarından biridir. Peki, ya bir topluluğun adı bile sembolik bir anlam taşıyorsa? Hıyarağası gibi, zamanla hem toplumsal bir kimlik hem de kültürel bir arketip haline gelmiş figürler, bu…
Yorum BırakHidrosefali Ölür Mü? Bir Tarihçinin Gözünden Geçmişin ve Günümüzün Hikayesi Hidrosefali, günümüzde tıbbi dünyada daha iyi tanınan bir durum olmasına rağmen, tarihsel olarak oldukça gizemli bir hastalık olmuştur. Bir tarihçi olarak, geçmişe bakarak bu hastalığın zaman içinde nasıl anlaşıldığını ve tedavi yöntemlerinin nasıl evrildiğini görmek, insanın bilgiye olan yolculuğunun ne kadar karmaşık ve bazen de umutsuz olabileceğini anlamamı sağlıyor. Geçmişte, hidrosefaliye yakalanan bireyler neredeyse kaderlerine terk edilmişti. Ancak bugün, tıbbın geldiği noktada, bu hastalık artık eskisi kadar ölümcül değil. Peki, bu durumu nasıl başardık? Hidrosefaliye İlk Bakış: Geçmişin Karanlık Günleri Hidrosefali, beyin içinde aşırı sıvı birikmesiyle karakterize edilen bir sağlık…
Yorum BırakHidrojenli Araba Yakıtı: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Yeni Bir Yaklaşım Öğrenmek, insanı dönüştüren en güçlü araçtır. Eğitimci olarak, insanların yeni bilgilerle nasıl şekillendiğini ve toplumsal bir değişimi nasıl tetikleyebileceğini görmek her zaman büyüleyici olmuştur. Hepimiz, bir konuda ne kadar derinlemesine bilgi sahibi olursak, o kadar farklı açılardan bakabildiğimizi keşfederiz. Bugün, hidrojenli araba yakıtı gibi bir konuyu incelerken de öğrenmenin gücünü hissetmek önemli. Çünkü hidrojenli araçlar, sadece çevreye duyarlı bir teknoloji değil, aynı zamanda toplumun ulaşım alışkanlıklarını değiştirebilecek bir pedagojik devrimdir. Hidrojenli Araba Yakıtı Nedir? Hidrojenli araba yakıtı, hidrojen gazını kullanarak çalışan araçların enerji ihtiyacını karşılayan bir yakıttır. Bu araçlar, geleneksel içten…
Yorum BırakHicap Ne Demek? İnsan Davranışlarını Çözümleyen Psikolojik Bir Mercekten Bakış İçsel Çelişkiler ve Hicap: Psikolojinin Merak Uyandıran Yolculuğu Bir psikolog olarak, her bireyin davranışlarını çözümlemeye çalışırken bazen en küçük bir kelimenin, insan ruhunun derinliklerine açılan bir kapı olabileceğini fark ediyorum. Bugün karşımıza çıkan “hicap” kelimesi, üzerinde durulması gereken ilginç ve derin bir kavram. Hicap, insanın kendisini başka birinin bakışları altında rahatsız hissetmesidir. Bu rahatsızlık, genellikle utanma, mahcubiyet ve utangaçlık gibi duygularla ilişkilendirilir. Fakat, bu basit tanımın ardında yatan psikolojik etmenler, insan ruhunun karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Peki, hicap ne demek ve bu duyguyu yaşarken ne gibi psikolojik süreçler devreye girer?…
Yorum Bırak